Defterdar Ayvansaray mahalleleri sınırında, Haliç kıyısında, karasurlarının içinde bulunan hazirede, Fatih Sultan Mehmed’in yaptırdığı türbede medfun bulunan Ebu Şeybe el-Hudrî’nin sahabi olduğu ve kuşatmalar sırasında surların yanında şehit düştüğü hakkındaki kayıtlara kaynaklarda rastlanmaktadır. Zikredilen yerlerde türbe veya kabirleri bulunan “el-Ensarî” lakaplı Hamdullah (Ahmed?), Abdullah, Muhammed, Cabir b. Abdullah ve Hüsam (Hişam?) b. Abdullah ile Abdurrahman eş-Şamî, Vehb b. Huşeyre, Abdullah el-Hudrî, Amir, Hâfir, Şu’be, Dâye Hatun ve Hasan-Hüseyin kardeşlerin sahabe oldukları hakkındaki bilgiler ise Osmanlı dönemine, genellikle XIX. yüzyıla ait kitabe ve mezar taşlarına veya rivayetlere dayanmaktadır.

Sahabe oldukları bilinen Ebu’d-Derda, Ebu Zer el-Ğıfarî, Ebu Said el-Hudrî, Ka‘b, Cabir b. Abdullah (b. Semüre), Amr b. el-Âs’ın ise başka yerlerde, hatta Ebu’d-Derda’nın H 31, Ebu Zer el-Ğıfarî’nin H 32, Amr b. el-Âs’ın ise H 43 yılında, yani ilk kuşatmadan önce vefat ettikleri, Süfyan b. Uyeyne ile “Kerimeteyn”in (Çifte Sultanlar) ise tâbiînden oldukları bilinmektedir. Dolayısıyla bunlara ait türbe veya kabirlerin makam oldukları aşikârdır. Baba Cafer, Edhem Efendi, Ali el-Mühtedî ve Muhammed b. Cabir el-Ensarî gibi bazı şahısların da sahabe veya tâbiînden olmadıkları hâlde halkın öyle inandığı anlaşılmaktadır. 1

Ebu Şeybet el-Hudrî’nin türbedarı ve Yavedud Sultan’ın halifelerinden, İstanbul’un fethine katılan Toklu İbrahim Dede ile birlikte Ni’me’l Ceyş’ten kişilerin kabirleri bulunmaktadır.

1 Büyük İstanbul Tarihi, Tarihi Müslüman Mezarlıkları, c.5, İBB Kültür A.Ş., 2015.

✶ Medya